Dört Element çalışmalarımızdan biridir. Çünkü görünen dünyayı daha iyi anlamaya gayret etmektedir. Bu gayret, geleceğe yardım etme ve geleceğe ortak olma isteğinin bir parçasıdır. Dört element sadece doğayı değil, insan psikolojisini de şekillendirdiği için bu kavram çalışmalarımız içerisinde ayrı bir öneme sahiptir çünkü insan teklik değil çokluktur. Ancak bu çokluk nasıl ele alınmalı ve metonya nasıl dönüştürülmelidir? Bu soru, bizi elementleri daha iyi anlamaya yönlendirmiştir. İnsanların şuurlu gelişimlerine destek olmak için dörtlü yapının getirdiği oluşumu ve bağlı olduğu görünmeyeni ekolojiyi kendi bünyemizde çalışmaya ve paylaşmaya devam ediyoruz.

SU ELEMENTİ

Suyun rengi mavi. Lacivert sonsuzluğun rengi. Su en soğuk ve en koyu olan elementtir. Kışı anlatan soğuk ve nemli doğası olan bu element daha içsel âlemi, duygusal ve sübjektif konuları, his dünyasına ait enerjileri anlatır. Aynı zamanda Tanrısallığa en yakın renk. Yaratılışın ince aşamalarında su sembolü kullanılmıştır. Su, pasif ve dişil karakterli bir enerjidir. Manyetik enerjiyi temsil eder. Su, anne rahmidir. Su, doğurandır. Su, zamandır. Su’dan önce zaman yoktur.

HAVA ELEMENTİ

Hava elementi için “yaşam iksiri” diyebiliriz. Her birimizin yaşamak için havaya ihtiyacı var ve hatta muhtacız. Hava unsuru taşıyıcıdır. Nefesi, chi’yi, tohumu, fikirleri, anlayışı, kokuyu taşır. Hava için kadim öğretilerde “Rüzgar Baba”da denir. Düşünceyi, aklı, ruhu temsil eder. Hava unsuru, değişimi, dönüşümü, yeniyi sağlar. Bu unsur tanrısallığın taşınması, yansıtılması gibidir. Dengeli olduğunda diğer elementler arasında da, yeryüzü-gökyüzü arasında da yasa taşıyıcısı, bağ kurucusudur. Bu element size an’a getiren en kolay alıştırmayı içerir. “ Dur ve nefesine odaklan! “ Bu kim olduğunu unutma der gibidir.

TOPRAK ELEMENTİ

Yeryüzünde var olabilmek ve yaşamın sürdürülebilirliğini sağlamak için gerekli bağları toprak enerjisi aracılığı ile oluştururuz. Maddi dünya ile temasımızı sağlayan bu elementtir. Dünyaya bağlanabilmek, istek ve arzularımızı gerçekleştirebilmek için gerekli olan sabrı, disiplini, pratikliği ve dayanıklılığı bize verir. Yaratım seviyesini yükseltmek için toprağa ihtiyaç duyarız. Doğayla, kendi doğamızla bütünleştirendir. Toprak; an’ın bilgisini aktif etmeyi ve şimdiyi yaşamayı öğretir.

Toprak şifadır
Şifa kabul demektir.
Şifa karşına çıkan olayın seninle ilgili olduğunu kabul etmektir.
Ancak o zaman dönüşebilirsin.
Topraklanma yüzleşmek, kabul etmek, sorumluluğunu alarak elinden geleniyaparak mümkün olur.

ATEŞ ELEMENTİ

“Birlik ateşiyle ben, biz olduk yanarken…” Yaşam ışıktan doğar. Buradaki temsilcisi ateş elementidir. Hava ile can bulur, toprak ile can verir, su ile ehlileşir. Dönüştürerek cesaretle özün yolunda olmamızı ve yüksek iradeye teslim olabilmemizi sağlar. İçsel ateşimiz bizi derin anlayışa o da görünenin ötesine taşır. Gizli ateşin keşfi dürüstlük ile maddeyi merhamet ve sevgiye dönüştürür. Kendi enerjetik ateşini keşfeden ve kontrol eden her varlık ruh ve maddenin simyasal evliliğini, insan ruhunun içerdiği evrensel gücü, prensipleri ve gizli ateşini keşfetme yolunda ilerleyecektir.